12 Ağustos 2013 Pazartesi

Vaka-i Hayriye

Fenerbahçe taraftarı için yönetimi, takımı, hocayı ve oyuncuları yermek alışılagelmiş bir durum. Hal böyle iken takım neden sadece skora ihtiyacı varken reaksiyon veriyor, Meireles neden habire sakatlanıyor, Emre niye formsuz, transferler niye kampa yetişmez, güvendiğimiz dağ gibi Alves durduk yere niye adama çift dalar ya da her maç neden farklı bir Cristian türer soruları beyhude.

Kaybedilmiş bir finalin ardından; hem de ezeli rakibe mağlup olmuşken, hiç utanmadan cımbızla seçtiğim olumlu şeyleri yazasım var benim.

  • Mert Günok
Engin İpekoğlu ile başlayan, araya sadece bir maçlığına rahmetli Enke’nin dahil olduğu Türk kaleci şansımızın son halkası bu genç çocuk. Kenarda bekleyen Ertuğrul’u da hesaba katarsanız, Fenerbahçe’nin en azından bir on sene daha kaleci sıkıntısı olmayacak bu gidişle. Maçtan önce Mert’e dair endişeleri olanlar biraz utanmışlardır belki.

  • Bruno Alves
Portekizli savunma oyuncusu üst düzey bir stoper. Yanında oynayan oyuncuların da performansını arttıracak bir lider. Niye durduk yere Drogba’yı çift daldı ya da bu tavrı sürdür mü bilmiyorum ancak senelerdir yapılan en isabetli transferlerden biri Alves.

  • Michal Kadlec
Sol bek performansıyla kafalarda bir ton soru işareti bırakmıştı Çek oyuncu. Alves’in atılmasından sonra zorunluluktan geçtiği stoper mevkiinde oynayabileceğini gösterdi. Drogba’nın attığı golde rakibini engelleyemedi ancak Alves ile beraber oynadığı takdirde performansı artacak ve sol stoperde çok iş yapabilecek gibi görünüyor.

  • Hasan Ali Kaldırım
Sadece pasaportu değil, meziyetleri sebebiyle de sol bekte bence oynaması gereken oyuncu. Hasan Ali devamlı oynaması halinde o pozisyon için birinci seçenek olacaktır.

  • Alper Potuk
Alper’in potansiyeli hakkında herkes hemfikir ve de ümitli. Fenerbahçe’ye gelmeden önce benim gördüğüm en olumsuz yanı, hamle zamanlaması eksikleri sebebiyle yaptığı kimi zaman gaddarca diye bile nitelendirilebilecek müdahaleleriydi. Bu konuda kendini geliştirmesi ve de rakip eksiltme denemelerini kendi kalesinden uzakta yapması halinde orta sahanın anahtar oyuncusu haline gelebilir.

  • Bekir İrtegün
Taraftarın günah keçilerinden biri olan Bekir, stoper oynayabileceğini birçoğumuz görmezden de gelse bu maçta bir kez daha gösterdi. Sağ bek için de Gökhan’ın yedeği olmayı Topuz’dan daha fazla hak ediyor.

Son not hakem Bülent Yıldırım’a. Neredeyse beni yanıltacaktı bu adam. Melo’ya göstermesi muhtemel ikinci sarı kart pozisyonu dahil maçın normal süresinde takdirimi kazanmıştı. Rakipten bir kişi eksilmişken, ve eline fırsat geçmişken Melo’ya ikici sarı kartı o pozisyonda çıkarabilirdi ancak o öyle yorumlamadı ve de küçük hesaplar peşinde değil sandım, yanılmışım. Öne geçtikten sonra sürekli zaman geçiren rakip oyuncuları görmezden geldi. Muslera’nın kör kör parmağım gözüne şeklindeki zaman geçirmelerini 119’da cezalandırarak hakemlik müessesinin şanına ve eyyam tarihlerine leke sürmedi muhterem.

Son demiştim ama bir not da yayıncı ve muhteşem anlatıcı ekiplerine. Rakip oyuncular zaman geçirmeye başlayınca “Şimdi zaman geçirme sırası Galatasaray’da…” gibi bir laf etti aralarından birisi. Fenerbahçe penaltılara taşımaya çalıştığı aşikar ve de bir saatini bir kişi eksik oynadığı maçta hiç zaman geçirmeye çalışmadı. Hiç.


Galatasaray 1- 0 Fenerbahçe