28 Nisan 2011 Perşembe

Katil Pepe, Melek Alves

Neden Fenerbahçe taraftarısın diye soranlara cevabım basit. Aile geleneği olduğunu söyleyebilir, dedemin, abimin, dayımın ve ailenin en küçük kuzusunun da Fenerli olduğunu tek karenin içine sığdırabilirim. Hatta kafam kızarsa, sana ne ulan diyebilecek kadar Fenerbahçeliyim.

Ama neden Real Madrid sempatizanısın(duygudaşı) diye sorulsa, çok fazla söyleyecek lafım yok. Hugo Sanchez’in rövaşataları, Fernando Hierro'nun upuzun pasları ve çıkarılmaz penaltıları ve pek tabii Raul Gonzalez, hepsi bu. 

Messi'den sonra (M.S.), kimileri tarafından futbol sevgisiyle özdeşleştirilen Barcelona ile derdin nedir diye kulaklarımı çınlatanlar vardır elbette. Stoichkov'dan nefret eder ve bir dönem harika bir rekabete dönüşmüş olan Atletico Madrid-Barcelona maçlarında, Kiko ve Pantic sempatimden ötürü Barça'nın karşısındaki takımı desteklerdim, yine hepsi bu.

Yeni yetme futbolseverler gibi, ne Mareşal Franco'nun soyundan geldiğim için Real Madrid duygudaşı oldum, ne de ayrılıkçı Katalanlara fitil olduğum için Barcelona'dan soğudum. M.S. ofsayt kuralından haberdar olan Katalan ve Madristan  kardeşlerime selam eder, ülke sınırları dışında yaşanan bu rekabetin içine etmemelerini onlardan rica ederim.

PS: Dün gece oynanan maç sırasında ve ardından, twitter'da okuduğum saçma sapan mesajlar üzerine kaleme alınmış, gayet gereksiz bir yazıdır.

Hiç yorum yok: