31 Mart 2010 Çarşamba

Küçük Kuzu Fenerli Oldu

2002 Kasım'ında Fenerbahçe Atina deplasmanında Panathinaikos karşısına çıktığı akşam, küçük kuzu henüz bir seneyi devretmemişti çubuklu tulumu içinde. Amcası ise eşek kadar olmasına karşın, hayattan alacağı 7-8 senelik ders eksiği ve Fenerbahçe tutkusundan ötürü bebekten beterdi. Maçın ilk yarım saati dolmadan, turun ilk maçında yediği gole nazire yaparcasına iki tane daha buyur edince Rüştü Reçber, kuzunun amcasının yitirilmesi kuvvetle muhtemel kontrolü uçtu gitti.

En az onun kadar Fenerli olan abisi tarafından uyarılmasının üzerinden 5 dk geçmeden,Tuncay Şanlı'nın tabelayı 2-1 yapan golü gelince bağırdı avazı çıktığınca unutup uyuyan meleği. Abisiyle küslük nedir bilmeyen küçük kardeş, densizliğinden ötürü maç sonuna dek dargın kaldı abisiyle. Fenerbahçe yüzünden...
2005 Nisan'ında sarı ile lacivertin aşkına ilk kez tribünde tanık oldu. Fenerbahçe, Pancu'nun kaleye geçtiği harika maçta Beşiktaş'a mağlup olurken uyuya kalacak kadar küçük ama "sarı lacivert şampiyon FENER!" diyecek kadar büyüktü artık.

Bu Pazar Fenerbahçe Samiyen deplasmanında arz-ı endam ettiğinde, bizim ufaklık 100. yıl formasının altın sarısı tarafı üzerinde, yalancı pehlivan misali evde dolanmakta idi. Fenerbahçelilik genlerinde olmasına karşın, son zamanlarda voleybola merak saran küçük kuzunun derbiden ziyade 'Selana' muadili abuk bir çocuk dizisini tercih etmesini beklerken amcası, o formasının çubuklu tarafını çevirerek ilk işareti verdi. Maçın sonuna dek, gözünü kırpmadan, 90'dan geriye saydı. Bizle beraber heyecanlandı, golle beraber gözlerinin içi güldü. Küçük kuzu Fenerli oldu.