3 Eylül 2009 Perşembe

İçtiğiniz çaya dikkat !!!

Doping testi pozitif çıktıktan sonra "Ben öyle şey yapmam içtiğim çaydan oldu" diyen Kerem Gönlüm B numunesinin de test edilmesini istemişti.
Bilin bakalım sonuç ne çıktı?
Evet o da pozitif.
Şaşırdık mı ?
Hayır.

Sonbahar Gelirken...

Cunda...

DÜN gece kıyıda oturup yıldızları saydım.

İki eksik çıktı.

Hatırladım gülüm.

Efkarlandığım bir gece.

İkisini kül tablasında söndürmüştüm.

*

Sabahları güzel olur buralar.

Kızıl mı kızıl, güneşin Kazdağları'nın arkasından bir çıkışı var...

Denizin kokusu, zeytin ağaçları.

Birbirine girmiş pembe-beyaz akasyalar.

Balıktan dönen tratalar.

Nedense her zaman kuşlar uçuşur tepelerinde.

Cunda'nın kıyısına oturup, gözlerimi kısıp saydım.

İki eksik çıktı martılar.

Hatırladım gülüm.

Dileğimdi, oralarda görürsen...

Kanatlarında sana selamım var.

*

Yavaş yavaş sonbahar geldi.

Yazlıkçılar bir bir gittiler.

Kepenkleri kapalı bir ev bana her zaman hüzün verir de görünce canım sıkılır.

Tırmanıp kepenklerini açasım gelir elin evinin. Ve gelip geçene ‘‘Buyursunlar evdeyiz’’ diyesim...

Ama deli derler adama.

Ve evsiz kalmış kediler.

Benim gibi şaşkın her biri.

Yine keder içinde, hüzünlü bakışlarla bahçe duvarlarının üzerine sırayla tünediler.

*

Dün sonbaharın ilk yağmuru da yağdı Cunda'ya.

Baktım da; denizin dahi yağmuru beklediğini hissettim. Dalgalar, sanki damlaları karşıladılar.

Coştu deniz...

Demek ki; deniz olsan da damlalara ihtiyacın var.

Neyse...

Sonbahar güzel oluyor buralarda.

Ama ben ayrılıklara dayanamam.

Dün yağmur damlalarını saydım.

İki eksik çıktı.

Hatırladım gülüm.

Birini sağ yanağıma, öbürünü sol yanağıma dökmüştüm...

06.09.2003 - Bekir Coşkun

2 Eylül 2009 Çarşamba

Sezon Şimdi Başladı

Futbolumuzu yermek olunca mevzu bahis anlayan anlamayan atıp tutmaya pek meraklıyızdır. Futbolcular, teknik adamlar, yöneticiler, yönetenler ve taraftarların cemi cümlesi o gün oynanan maçın sonucuna göre şekillendirir yorumunu. Beşer şaşar amenna ama futbolla ilgili bunca insanın hepberaber hafıza kayıpları yaşamasına ne demeli...
Hakem lehine hatalı çalarsa öyle görmüş olur, aleyhine çalınırsa o düdük kasıtlıdır.
Mağlup olursan şanssız, rakip tek kale oynarken kazara galip gelince bu futbolun güzelliği olur.
Rakip faul yapınca vurulmuş gibi düşer, kendi yaptığı vakit arkasını döner gider.
Maçların içine sıçarken beyanat vermesi zinhar yasak olur, maç alamayınca 3 ay yasak sahibinden bu sefer medyaya şarlatan olur.
Parçalıyı giyerken en büyük cimbomlu olur, devran dönüp çubukluyu geçirince sırtına doğuştan fenerli olur.
Türk teknik direktörlere şans verilmiyor edebiyatı yapar, diğer yandan meslektaşının kuyusunu kazar.
***
Şampiyonluğun en güçlü adayları, Fenerbahçe ve Galatasaray ile karşılaştıktan sonra, Kayserispor deplasmanın da mağlup dönen Denizlispor'da teknik direktör Erhan Altın'ın görevine, çantacı başkan Ali İpek tarafından son verilmiş.
Yeni görev alacak ismi 4 gözle bekliyoruz...




Hoca geldi anket bitti, Denizlispor'un yeni hocası Nurullah Sağlam.

1 Eylül 2009 Salı

Ve 2. Tur

Marsel İlhan Amerika Açık'ta ana tabloda oynamakla kalmadı ve ilk turu geçti.Dün "Sadece maç puanını izleme ihtimalimiz var o puan da inşallah Marsel'in olur" demiştik maç puanını izliyemedik ama o puan Marsel'in oldu.Karşılaşmayı izleme şansımız yoktu ama US Open sayfasından takip ettik.Mücadeleyi hiç bırakmadı.Setlerde iki kere geriye düştü, sette tutunmak için servis karşılayıp servis kırdı, sıkıştığı anda 6 oyun üst üste kazandı, bu sefer rahatlayıp 4 oyun üst üste kaybetti ama sonunda 2. yakaladığı maç puanını değerlendirdi ve 2. tura yükseldi.Şimdi ki rakip John Isner.Rochus'a göre çok daha kuvvetli bir rakip.Karloviç ve Roddick'ten sonra belki de turun en iyi servis atan oyuncusu ve ev sahibi.Marsel'in işi çok zor ama her zaman umut vardır.
Not:Perşembe günü karşılaşmayı Eurosport canlı yayınlayacak

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Fenerbahçe - Manisaspor

Maçtan önce Puskas ile sohbet ederken Gökhan Gönül'ün sakatlığının Alex'in eksikliğinden daha önemli olduğunu söylemiştim. Bek mevkisinde oynayan bir oyuncunun, bir takım için bu kadar vazgeçilmez olması ilginç bir hadise. Alternatifi olmaması ve henüz oturmayan savunma kurgusunun sakatlıklar ve yabancı kontenjanı sebebiyle deneme tahtasına dönmesine birde Daum'un kanımca yanlış tercihi eklenince maç başlamadan sıkıntıya girdi. Bekir'i çok kötü oynamasına karşın yargılamıyorum. Geldiği takımın kaptanı dahi olsa, Fenerbahçe formasıyla o taraftarın karşısına ilk kez çıkmak zor zanaat. Zico'nun 11 benzemez ile çıktığı meşhur Gaziantep maçında ilk kez Gökhan Gönül'ü aynı mevkide izlediğim vakit, Avrupa'nın şu anda en iyi beklerinden biri olduğunu düşündüğüm adam için, bunu nerden bulmuşlar diye hayıflanmıştım. Daum'un tercihi konsundaki sıkıntım; iç sahada Manisa gibi kapanarak bekleyip ani ataklarla hücum fırsatları kollayan ekiplere karşı, Bekir veya Önder tarzı stoper meziyetleri hakim beklerden ziyade hücum edebilen oyuncularla başlaması gerektiğini düşünmem. Geçtiğimiz iki sezon o mevkide mecburi tecrübe edinen Ali Bigin ve Erciyes günlerinde bek oynayan ve Fenerbahçeye geldiğinden bu yana işeyaramaz etiketiyle dolanan Topuz'la başlamak daha akılcı çözümler olabilirdi.

Bunca bahane üretme çabama karşın sözün özü Fenerbahçe kötü oynadı. Sahada en az Fenerbahçe kadar kötü olan bir başka isim ise maçın hakemiydi. İlk sarı kartı gösterene dek peşlerinde gardiyan misali dolaştığı futbolculara, sarı kartla beraber sevimli hayalet Casper meziyetlerini de bahşettiğinden olsa gerek ikinci sarı kartlık hareketlerin bir tanesini bile süzemedi hoca. Atamadığı oyuncular zihnini meşgul ederken gelişen Manisaspor atağında, Bekir'in yaptığı penaltıyı da göremeyen Özkalfa, Türk hakemlik tezinin kısa özeti gibiydi sahada.
Alex'in ve Guiza'nın doğru zaman-doğru yer ilişkisi , golcünün sezisi ve şansının yardımıyla Fenerbahçe seneler sonra 4. haftayı kayıpsız geçti.
Fenerbahçe 2-1 Manisaspor

Hastasıyım

"Herkesin bir fonksiyonu vardır. Bazı oyuncu vardır koşar, bazıları başka şeyler yapar. Ben fazla koşmam ama görevim top bana geldiğinde gönderilmesi gereken yere göndermek. İlk golde Güiza'ya asist yaparak, ikinci golde de topu kaleye göndererek yaptım ama top direkten döndü. Herkes fonksiyonunu yaptıktan sonra bu iş devam eder"

30 Ağustos 2009 Pazar

Marsel

Marsel İlhan 1968'de open eraya geçildikten sonra bir grand slamde ana tabloya kalan ilk Türk tenisçi oldu.Amerika Açık elemelerinde sırasıyla Ryan Harrison, Sebastien de Chaunac ve Ricardo Mello'yu eleyerek ana tabloya yerleşti.Rakibi sıralamada 72. Belçikalı Christophe Rochus.Kötü denemeyecek bir kura.Rochus'un Amerika Açık'taki en iyi derecesi 2001 yılındaki 2. tur.Marsel ilk grand slaminde 2. turu görebilir.Turnuvanın yayını Eurosportta ama Marsel'in karşılaşması sırasında Federer, Davydenko gibi isimler de kortta olacağından karşılaşmayı izleme imkanımız olamayacak.Sadece maç puanını izleme ihtimalimiz var o puan da inşallah Marsel'in olur.

Raul Madrid

Kaka, Ronaldo, Benzama, Alonso... Kim gelirse gelsin takımın sahibi Raul. Dün yine lige bir gol atıp, bir penaltı yaptırarak başladı Raúl González Blanco.
R. Madrid 3-2 Deportivo