6 Haziran 2009 Cumartesi

Bu İki

Efes Pilsen 67-70 Fenerbahçe

Haydi bismillah dediğimiz vakit serinin başında, en fazla 2 maç alırlar ama 4-0'a şaşırmam demiş idim. Bu nalıncı keseri gibi kendime yontma hadisesi hoş değil ancak, bu kadar motive olmuş bir takımı (Tuncay Özilhan bizim başkana özenircesine maçlardan önce soyunma odası ziyaretleri bile yaparken) 2 kez üst üste kendi evinde yenince insan yazmadan edemiyor diline gelenleri.
Sırf skyturk yorumcusu Nejat Saydam'ın hatırı kalmasın diye bütün basketbol doğrularını yapan! Efes Pilsen 1 maç kazansın oda rahatlasın bende ama zor bu gidişle deyip Damir'in galibiyeti getiren benim kendimi kaybedip top havadeyken gol olur diye bağırdığım şutla bitirelim postu...




Roland Garros 2009 - İlk Şampiyon

Roland Garros'un ilk şampiyonu belli oldu.Kuznetsova beklenenden çok daha kolay bir şekilde Safina'yı yenerek kariyerindeki 2. Grand Slam şampiyonluğunu kazandı.Turnuvanın başından beri Safina favorimizdi bu sefer şeytanın bacağını kırar diyorduk ama Safina tam bir loser olma yolunda ilerliyor.Tenisin Michael Ballack'ı diyebiliriz O'nun için.Finale kadar bir maç hariç sorunsuz geldi ama yine final stresini kaldıramadı hatta final kelimesi bile onu bozuyor belli oldu.Kuznetsova rahat gözükürken Safina sürekli stresliydi hata yaptıkça ağlamaklı oldu.Her hatasında koçuna dönüp yapamıyorum bakışı attı.Kuznetsova Safina'nın halini gördükçe rahatladı bir ara hatta futbola olan merakını sergiledi.Topuğuyla önüne aldığı topu 3-4 kere sektirip büyük alkış aldı.75 dakikada işi bitirip favori turnuvası olduğunu söylediği Roland Garros'u CV'sine ekledi.Kupayı da Steffi Graf'ın elinden alma onurunu yaşadı.

Roland Garros 2009 - Finaller

Federer - Del Potro 3-6 , 7-6, 2-6, 6-1, 6-4
Söderling - Gonzalez 6-3, 7-5, 5-7, 4-6, 6-4


Finalistler belli oldu.Perşembe günü yazdığımız yazıda Del Potro'nun Federer'i geçmesi sürpriz olmaz demiştik ama yine de favorimiz Federer'di.Maça Del Potro çok iyi başladı ve ilk seti domine ederek aldı.Sürekli 200km/h in üzerinde hızla attığı servislerle Federer'e hiç şans tanımadı.2. sette de Del Potro servisine aynı şekilde devam edince Federer kendi servisine çok iyi tutunde ve seti çok başarılı olduğu tie-breake taşıdı.Tie-breakte de zorlanmadan seti aldı. 3. sette Del Potro yine harika servis oyunlarına devam etmesinin yanı sıra Federer'in de servislerini kırarak 6-2 ile bitirdi ve oyunuyla finale çok yakın gözüküyordu.Federer 3 set sonunda hala servis kırabilmiş değildi ama 4. setten itibaren Federer'den yine bu turnuvada alışık olduğumuz geri dönüşlerden biri geldi.Rakibinin hiç kıramadığı servisini bu sette fazlasıyla kırarak seti 6-1 ile bitirdi.Artık hızını almıştı son sete de servis kırarak başladı ve seti 6-4 maçı 3-2 ile bitirdi.Kariyerindeki tek eksik için önünde sadece bir maç kaldı.

Diğer yarı final karşılaşmasında ise Söderling kurbanlarının arasına Gonzalez'i de ekledi.3. turdan itibaren çok sağlam 4 toprak kort tenisçisini turnuvanın dışına itti.Gonzalez karşısında da atak oyununu sürdürdü.Maça çok hızlı girdi ve ilk 2 seti alarak aynı hızda maçı bitircek gibi gösterdi ama 3. sette Gonzalez çok iyi direndi. Seti kazandıktan sonra bu sefer oyunun ritmini alan Gonzalez 4. seti de kazandı.Aynı hızla son sete giren Gonzalez sette 4-1 öne geçti.Gonzalez maçı bitirdi derken bu sefer Söderling tekrar atağa kalktı ve 5 oyunu üst üste kazanarak maçı bitirdi.Gonzalez için tam bir hayalkırkılığı oldu.Söderling ise bu turnuvada finali sonuna kadar haketti.

Final maçı Pazar günü
Federer - Söderling
Bayanlarda ise yarı finalin zor karşılaşması Cibulkova - Safina maçı demiştik ama Safina fazla zorlanmadı ve 2 sette finale çıkmayı başardı.Hareketli oyunuyla Cibulkova'nın Safina'yı bozabileceğini düşünüyordum maça da servis kırarak başlamıştı Cibulkova ama Safina çabuk toparladı ve Cibulkova'ya fırsat tanımadan maçı rahat bitirdi.
Kuznetsova ise favori olduğu karşılaşmada beklenenden daha fazla zorlandı ama finale yükselmesini bildi.Stosur Kuznetsova'dan set almayı da başardı ama bir yere kadar.Daha önce hiçbir Grand Slam de 4. turdan ötesini görememiş Stosur için yarı final bile büyük başarı.

Final Cumartesi 15:30
Safina - Kuznetsova

5 Haziran 2009 Cuma

"Mal" Topuz

Kayserispor menajeri Süleyman Hurma'nın söylediği üzere Mehmet Topuz Fenerbahçe'nin malı.
İnsan evladı hak ettiğini yaşıyor dünyada...

4 Haziran 2009 Perşembe

Bu Bir

Şifreli kanal illetinden muzdarip bir basketbolsever ve herşeyden çok Fenerbahçesever olarak bu sezon Fenerbahçe'nin maçlarının neredeyse hepsini FbTv'den banttan izledim. Totem manyaklığı sebebiyle sonuç öğrenmeden geçtik küçük odadaki küçük televizyonun başına. Küçük odadan gördüğüm kadarıyla Solomon'dan önce ve sonra diye ikiye ayırmak gerekiyor bu sene Fenerbahçe'yi.

Solomon'un takıma katılımından sonra ortaya koyduğu performans üzerine tartışılır elbette ancak bacak kadar oyun kurucu Green ve Tanjevic'in torpillisi 1,2,3,4 numara oynama meziyetlerine sahip Boşnak Emir'in ( ...vakti zamanında Hakan Şükür İnter'de Vieri'nin ardında yedek beklerken, Faik Çetiner Hakan Şükür'ün değerini vurgulamak adına olsa gerek Christian Vieri için "Tardelli'nin torpillisi" ifadesini kullanmış idi, hatırladıkça gülerim.) takıma olan katkıları ve bireysel performanslarında ki yadsınamaz yükselişi göz ardı etmek insan olana yakışan bir tutum olmaz kanımca.

Baştada bahsettiğim üzere bu sene teknik yetersizliklerden ötürü sadece Fenerbahçe'yi izleyebildim sezon boyunca. Rakip Efes'i ancak Fenerbahçe ile karşılaştığı maçlarda izledim ancak galibiyet odaklı seyirci profilim sebebiyle onların oyununu analiz etmek gibi bir gereksinim duymamıştım. İlk maçın ardından gördüğüm ve açıkcası şaşırdığım durum koskoca Efes Pilsen'in (milli takımda ne kadar oyun kurucu varsa toplamış bir ekip) Charles Smith'in screenlerden çıkıp atacağı 3 sayılar üzerine kurması bütün sistemini. Seneye 40 olacak büyük kaptan Damir Mrsic ile başlayıp Ömer Onan ile tüketilen Smith'e maç boyunca sadece bir kez Ataman'ın çizdiği seti oynama müsadesi verildi. Onan'ın sadece savunmadığı aynı zamanda yüksek yüzdeyle hücum ettiği akşam, bizim Simith'in son periyottaki 2 hücum ribandı ardından bulduğu turnike , Emir'in savunmanın ortasına dalarak kazandığı fauller ve en son olarak Mirsad Türkcan'ın attığı 3 sayı ile (çizginin bir karış gerisinden kalktığı şuta 2 yazdı masa ama benim gönlümde 3) sonuçlandı.

Solomon'un katkı yapamadığı maçta savunmasıyla maçı kazanan Fenerbahçe, Cumartesi günü alıştığı çemberlere biraz daha iyi şut sokabilirse 2-0 ile dönecektir Abdi İpekçi'ye. (Kendi evine demeye dilim varmıyor, yapılsın artık şu salon)

Efes Pilsen 60-68 Fenerbahçe

Roland Garros 2009 - Yarı Finalistler

Robin Söderling - Fernando Gonzalez
Roger Federer - Juan Martin del Potro

Dün oynanan maçlardan sonra bütün yarı finalistler belli oldu.Federer'in ev sahibi Monfils karşısında zorlanması bekleniyordu ama Haas maçının 4. setinden itibaren kendine gelen Federer aynı hızla devam etti.İlk sette iki rakette temkinli oynadı hiç servis kırılmadan tie-break e kadar gidildi.Tie breakte Federer ilk seti aldıktan sonra açıldı ve 6-2, 6-4 ile diğer setleride rahat alarak yarı finale çıktı.Dün sessiz ve derinden geldiğini söylediğimiz Del Potro ise hızını kesmeden Robredo'yu da 3 sette geçerek yarı finale yükseldi.Yarı finaldeki en genç raket Del Potro ve çok formda.Australia'da yine Federer'le karşılaşıp elenmişti ama Del Potro formunu sürekli yükseltiyor ve şu an Australia'dan daha iyi durumda.Final tahminim Gonzalez - Federer şeklinde ama Del Potro'nun Federer'i geçmesi de sürpriz olmaz.Federer - Del Potro maçının kazananının da turnuvayı kazanacağını düşünüyorum.
Dinara Safina - Dominika Cibulkova
Samantha Stosur - Svetlana Kuznetsova

Bayanlarda turnuva başından beri favorim Dinara Safina ama rakibi Cibulkova'da şu ana kadar sergilediği performansla çok tehlikeli bir isim olduğunu gösterdi.İlk turdaki Bodarenko maçından beri set vermiyor ve kortta çok hareketli.Kısa boylu ve çok hızlı.Safina'nın gözünü kesinlikle korkutmuştur.Safina'yı desteklesem de bu eşleşmenin favorisi yok bence.
Stosur - Kuznetsova eşleşmesinde ise favori Kuznetsova.Stosur'un buraya gelmesi bile büyük başarı ve artık yarı finalde eleneceğini düşünüyorum.Kuznetsova her yönüyle baskın bu eşleşmede.2006'da finalde kaybeden Kuznetsova bu sefer kazanmak istiyor.

Hadi Bakalım


Geldi çattı final serisi. Finalist ekipleri tahmin etmek son senelerde bizim ligde ulema olmayı gerektirmiyor. Lig lideri Efes Pilsen ve son 2 (birleşmeden önceki Ülker şampiyonluğuyla 3) senenin şampiyonu Fenerbahçe karşılaşacak bir kez daha.
3 sezondur şampiyon olamayan Efes Pilsen bu sezon aşırı motive olarak çıkacak karşımıza. Solomon geri döndüğü vakit başkan seviyesinde Solomon'dan korkmadıklarını ifade eden Efes Pilsen camiası, final serisi öncesi saha avantajını kullanma adına biletlere kota getirip muhtemel paralı askerlerle dolduracak iç saha maçlarında tribünleri.
Sonuç ne mi olur? En fazla 2 maç alırlar ama 4-0'a da şaşırmam...

3 Haziran 2009 Çarşamba

Roland Garros 2009

Turnuva başlayalı 10 gün oldu ama anca fırsatımız olduğundan ilk postu bugün girebiliyoruz.Roland Garros tarihinin en ilginç turnuvalarından biri yaşanıyor bu sene.Hem bayanlarda hem erkeklerde ilk turdan itibaren sürekli sürprizler gerçekleşiyor.Turnuva öncesi Madrid'de Federer Nadal'ı toprak kortta yenmişti, Djokoviç çok formdaydı, Nadal'da ise Australia'dan beri bir düşüş vardı.Herkes Federer'in bu sefer finalde Nadal'a karşı gelebileceğini düşünüyordu ama final yolunda tablonun alt tarafında Federer'in yarı finaldeki olası rakibi Djokoviç'ti.
İlk turda seribaşı olarak sadece James Blake elendi.2. turda bir sürpriz gerçekleşmedi ama 3. turda çok büyük bir sürpriz gerçekleşti ve Djokoviç Kohlschreiber'e 3-0'la elendi.Kohlschreiber'a Amerika Açık'ta da dikkat çekmiştik.Gününde olursa yenemeyeceği rakibi yok.3. turda Novak ile başlayan sürprizler 4. turda daha da büyüyerek devam etti.Belki de senenin en büyük sürprizi gerçekleşti ve Nadal toprakta, 4 senedir üst üste kazandığı Fransa'da, ATP'de yenilmeyi isteyeceği en son isim olan Söderling'e hiçbir varlık gösteremeden 3-1 mağlup oldu.Nadal'ı son yıllarda bu kadar çaresiz kimse görmemişti üstelikte toprakta.
Söderling maçın başından sonuna kadar sürekli atak oynadı, devamlı derin toplar yolladı.Nadal'ın her zaman herkesi şaşırtan mükemmel passing shotlarına hep cevabı vardı.Nadal'ı sürklase ederek turnuvanın dışına itti.Yine 4. turda Australia'nın yıldızı Verdasco'da Davydenko karşısında hiçbir varlık gösteremeden 3 sette turnuvaya veda etti.Nadal'dan bir gün sonra Federer 4. turun seribaşı olmayan tek raketi Haas ile karşılaştı.Nadal'ın da elenmesiyle Federer'in şampiyonluğunu ilan etmişti herkes ama Federer de ölüp ölüp dirildi.Haas ilk 2 seti kazandı 3. sette de servis kırma puanı elde etmişken kıramadığı servis maçın dönüm noktası oldu.Federer seti alıp durumu 2-1'e getirdikten sonra kendine güveni yerine geldi ve diğer setleri 6-0, 6-2 alarak çeyrek finale yükseldi.
5 numaralı seribaşı Juan Martin del Potro 4. tura kadar çok rahat bir şekilde geldi.4. turda rakibi Tsonga karşısında zorlanması bekleniyordu ama Tsonga'nın ev sahibi avantajına rağmen maç boyun rakibine oyunun insiyatifini hiç vermeyerek çeyrek finale de rahat çıktı.Sessiz ve derinden ilerliyor Del Potro.
Çeyrek finaldeki ilk 2 maç dün oynandı.Söderlin fırtınası Davydenko karşısında da aynen devam etti.Maçı sadece 5 oyun kaybederek 3-0 ile geçti.Şu an turnuvanın tartışmasız yıldızı.Roland Garros öncesi 3 numarayı Djokoviç'ten alan Murray ilk Grand Slam'i için çok hırslıydı ama çeyrek finalde çok iyi bir toprak oyuncusu Gonzalez karşısında O da pek bir varlık gösteremedi ve 3-1 ile elendi.Roland Garros'ta yarı final gören ilk Şili'li Gonzalez.Diğer iki yarı final maçı bugün oynanacak.

Juan Martin del Potro - Tommy Robredo
Gael Monfils - Roger Federer

Bayanlarda sürprizler ilk günden başladı.16 numaralı seribaşı ev sahibi Mauresmo Alman Groenefeld'e elendi.Mauresmo'nun elenmesi kağıt üstünde sürpriz olarak gözükse de artık alışılmış birşey.2. turda 15 numaralı seribaşı Zheng ve sakatlık yüzünden maçı bırakmak zorunda kalan Dokiç elendi ama 2. turun en önemli olayı 9 ay sonra sakatlıktan dönen ve turnuvaya katılan Maria Sharapova'nın ilk zorlu maçını kazanmasıydı.11 numaralı seribaşı Nadia Petrova karşısında 3 set sonunda kazandı Sharapova.Omzundaki sakatlık yüzünden oyunun belli bölümlerinde kopmasına rağmen Masha çeyrek finale kadar yükseldi.Çeyrek finale kadar olan 4 maçını da 3 set sonunda kazandı.Kimse bu kadar ilerlemesini bile beklemiyordu ama 9 ay aradan sonra etkileyici bir dönüş oldu.
Turnuva öncesi Safina'nın 1 numaraya yükselmesi sonucu Williams Grand Slam kazanamayanların 1 numaraya yükselmesini eleştirmişti.Safina bundan dolayı çok hırslanmış gözüküyor.Yarı finale kadar sadece 1 set kaybetti.Yarı finalde set kaybettiği Azarenka maçına kadar ki 4 maçında ise verdiği oyun sayısı 5. Şu anki oyunuyla turnuvanın en büyük favorisi.
Bayanlarda ki en büyük sürpriz ise son şampiyon Ivanoviç'in 4. turda elenmesi oldu.4. tura kadar set kaybetmese de oyunu iyi değildi ve Azarenka karşısında 2-0 ile elendi.Çeyrek finale çıkan isimler arasındaki en büyük sürpriz ise seribaşı olmayan Romanya'lı Sorana Cirstea. Çeyrek finale kadar 3 tane önemli seribaşını eledi.21 numaralı ev sahibi Cornet, 10 numara Wozniacki ve 5 numara Jankoviç. Çeyrek finalde rakibi yine bir sürpriz 30 numaralı Strosur.Cirstea seyirciyi de arkasına almış durumda yarı finale çıkması bu andan itibaren sürpriz olmaz.
Bayanlarda kalan iki çeyrek final karşılaşması

Sorana Cirstea - Samantha Strosur
Svetlana Kuznetsova - Serena Williams

1 Haziran 2009 Pazartesi

Beşiktaş Şampiyon

Bizim ev İdealtepe'de iş yeri Çamlıca'da. Akşam dönerken gözüm pencerelere ilişti. 10 km boyunca saydım. 13 tane (onüç) şampiyon Beşiktaş bayrağı dalgalanıyordu. Tek tarafına hakim olduğum düşünülürse yolun, çarpın ikiyle 26. 4 tanede benim gönlümden koptu alın size 30 hane...6 senedir şampiyon olamayan bir takımdan bahsediyorum.
Milyonları sayamam ama metre tülünü hesapladım Beşiktaş'ın bir çırpıda.
0.003 + Çarşı

Düşen Düşene

Alamancıları bir kenara bırakınca aktif top oynayanlar arasında Türkiye'de hatırı sayılır süre forma giyipte yurt dışına top oynamaya giden futbolcu sayımız iki elin parmaklarını geçmez. Tugay'da futbolu bıraktıktan sonra aktif oynayanlar arasında istikrarlı forma giyen sayısı ise beş kardeşten fazla değil.
Sezon başı büyük umutlarla transfer edilen bir çok kardeşimiz ise şampiyonluğa oynayan ekipleri terkedipte gittikleri Avrupa'nın kalbur üstü liglerinde kalburun üstünde durmayı beceremeyip bir alt ligin yolunu tuttular. Bizim çocuklardan Tuncay Middlesbrough ile Premier Lige veda ederken, Marco Paşa Osasuna son maçta Real Madrid'i mağlup edince kendini 2. ligde buldu. Bir diğer La Liga yolcusu Ersen Martin ise çok fazla forma şansı bulamadığı sezonda Recreativo de Huelva ile ligden düştü.
Bundesliga'da oynayan eski Beşiktaş ve Trabzonspor oyuncusu Çağdaş Atan ise Energie Cottbus ile play-off eşleşmesinde Bundesliga 2'yi 3. bitiren Nürnberg karşısında iki maçtada sahadan mağlup ayrılarak bir alt ligin yolunu tuttu.
Ne denir ki?Ayaklarına sağlık....

31 Mayıs 2009 Pazar

77 Şampiyon

2. Lig yolcuları seyahata başladıkları vakit yazmış idim. Yükselme grubunu ilk 4 sırada tamamamlayan Göztepe A.Ş., Tepecik Belediyespor, Tavşanlı Bld. TKİ Linyitspor ve Kahramanmaraşspor'un ardından klasman gruplarını lider bitiren ekiplerin katılımıyla oynanan play-off maçlarının ardından Hatayspor'u 2-1 mağlup eden Yalovaspor ve İnegölspor'u 1-0 yenen Pursaklarspor TFF 2. Lig'e yükseldi.
Hanımın memleketi Yalova'nın bir üst lige çıkmasına ben pek bir sevindim. Hele resmi internet sitesinin açılış sayfasında(başka sayfası yok gerçi.)) takım fotoğrafında ki ufak Fenerliyi gördükten sonra...

61. dk Taraftarı


Trabzonspor tarafarını oldum olası eleştiririm ancak son sezonda başlattıkları 61. dk hikayesinden sonra vahları bile kalmadı...
Fenerbahçe için oynayacağı +1 ön eleme ve ezeli rakip Galatasaray'ın üstünde ligi bitirmek dışında önemi olmayan maçta, Trabzonspor'un şampiyonlar ligi biletine kavuşma umudu hala sürmekteydi. Bunca itici motivasyona karşın Trabzonspor taraftarı dakika 61'de çocuklar misali balon uçurmak haricinde bir "şeye" derman olamadılar. Eskiden taş atarlardı, sahaya girerlerdi ama en azından oyunun içinde olur, rakibi bozarlardı. Şimdi teyatora izler misali toplanmış, 61. dk olsa da yüzümüzün akıyla bu haftaki görevimizi ifa etsek diye bekliyor paşazadeler.

Trabzonspor 1-2 Fenerbahçe