24 Ağustos 2009 Pazartesi

Ruhi Sarıalp'ten Günümüze Her Daim Fener

Benim yaşıtım Fenerbahçelilerin ilk aşkı Şeytan Rıdvan'dır. Hızla giderken topa basıp Rambo Yusuf'u bakkala gönderdiği vakit içimizin yağları erir, Yusuf'un asabı bozulupta Rıdvan'ın omzunu çıkaracak kadar çektiğinde içimiz acır, parçalı forma sahibi kasabın hatrını ağız dolusu sorar idik.
Fenerbahçe aşkının futboldan ibaret olmadığı ve Türkiye'nin en büyük spor kulübü olduğu gerçeğini öğrendiğim 90'lı yılların başında tanıştığım isimlerden biri ise Ruhi Sarıalp'dır. Rahmetli Sarıalp 1948 Londra Olimpiyatlarında Türkiye'nin atletizmde kazandığı ilk ve 2004 Atina'da bir başka Fenerbahçeli sporcu Eşref Apak'ın bronzuna dek tek madalyasını boynuna geçiren atletdir ve tabiki Fenerbahçelidir.
Usain Bolt tufanının devam ettiği dünya şampiyonasının son gününde uzun atlama finalinde bir Fenerbahçeli sporcu mücadele edecekti. Rahmetli Kenan Onuk ve Cüneyt Koryürek'den sonra ülkede atletizm uzmanlığı da Uluçlardan ufağına kalmışken insanın spordan soğuyası gelsede önce Fener sonra spor sevgisi ekranın karşısına sabitledi Pazar akşamüstü bendenizi. Yarı finaldeki derecesinden daha iyi, kendisine ait Türkiye rekorundan daha kötü bir dereceyle 6,80 m atlayarak göndere son günde olsa bayrağı çektiren Karin Melis Mey turnuvayı madalyasız kapatmamıza engel oldu.

Hiç yorum yok: