9 Haziran 2009 Salı

Nejat Abinin Gönlü Olsun

Son periyoduna 6-0 ile başlayıp aradaki farkı 15'e çıkardıktan sonra kaybedilen maçın ardından mağlubiyeti izah etmek olası değil. Efes Pilsen'in son kozunu oynayarak dakikalarca yaptığı alan savunmasını sadece bir kez Emir'in yaptığı penetreyle bozan Fenerbahçe, bunun dışında manasız paslaşmalar ve zorlama şutlar ile rakibini maça ortak etti. Solomon'un atadan basketbolcu Sinan Güler karşısında mental olarak tükenmesine karşın onda ısrar etmek Fenerbahçe'nin maçı kaybetmesindeki birincil sebepti kanımca.

Ancak 15 sayı farktan son periyotta maç vermek için sadece bizim kötü olmamız yeterli değildi. Thornton ve Shumpert çok yüzdeli oynayarak farkın kapanmasına yol açarken hakem üçlüsünden Alper Altuğ Köselerli çok kritik pozisyonlarda Fenerbahçe aleyhine çalıştı. Son 1 dakika içinde Thornton Green'den topu ayağıyla çaldı, gördü devam ettirdi. Son 10 sn'de Solomon topla çıkarken uzun kollu Güler bu sefer ellerini kullanmak yerine bacağını Solomon'un önüne koyarak (bunun adı faul) topu kapıp takımını öne geçirirken aynı hakem pozisyonun içindeydi. Faulü çalsa iki atış kullanacakken, görmezden gelince 2 sayı geriye düşülmüş oldu. Ataman'ın ağlamaktan kuruyan göz pınarlarının hakkı 3. maçta teslim edildi. Hayırlı uğurlu olsun...

...Son sözde Nejat Sayman'a. Öz ağabeyimiz vakti zamanında parkenin tozunu nice yuttuğundan ötürü basketbol camiasındaki isimlerle ilgili yorum yazarken iki kere düşünüyorum. Nejat Hoca'ya saygımız var, işin ilginci benim aklımda Fenerbahçe taraftarı olarakta kalmış hoca. Ancak final serisinde ısrarla Efes Pilsen lehine bariz yorumları, 2. maçta Yunan kenardan topu çıkaramadığı vakit üzüntüsünü "Ne yaptın lan?!" nidasıyla canlı yayında dillendirmeye kadar vardı. Son maçın 3. periyodunda oyuna giren Sinan Güler, kaptığı topla turnike atma hayaliyle çembere yaklaşırken 2 adım geriden gelen bizim Smith'den ömrü hayatında yediği en güzel bloklardan birini yedi. Yorum yapılacaksa eğer pozisyonla ilgili bloğun ne kadar muazzam olduğunun vurgulanması gerekirken, Nejat abi sanki hiç o pozisyon olmamışcasına Sinan'ın çaldığı topu hatırlatmak için "Sinan'ın oyuna girdiği belli oldu..." mealinde manasız bir yorum yaptı çocuğun yediği bloktan feleği şaşmışken.

Benzeri örnekler defalarca sergilendi son 3 maçta ve ligin kalitesi adına final serisinin 4-0 sonuçlanmasını arzulamayan (konuya ilişkin daha iyi niyetli bir yorumu olan varsa beri gelsin) Nejat Sayman'ın istediği oldu. 4-1 olsun hocam oda kabulümüz.

Fenerbahçe 91-98 Efes Pilsen

3 yorum:

granger17 dedi ki...

hocam haklısın aslında bugün maça gitmek için hazırlandık ama arkadaşın evinde beraber izleyelim dedik ama ne izledik bir basketbol maçı ne bu kadar kötü anlatılır nede bukadar kötü yorumlanır melih gümüşbıçak ı futbol maçlarınıda çok kötü anlatıyo ama basketboldan 1 gram anlamadığınıda bugün anladım bir çift sözde yayıncı kuruluşa madem yayın hakları sizde bari adam gibi spiker alın bu ülkede bana basketbolu sevdiren çoçukluğundan beri murat murathanoğlu ve ismet badem ikilisidir soğutan ise bugünkü skytürk ekibi olacak galiba inşallah bi daha bu üçşü karşımıza çıkmaz futbol maçı anlatır gibi basket maçı anlatmak da yeni bir tarz galiba basketi goollllllllllllll gibi uzatma ilk defa görüyorum

Murat YILMAZ dedi ki...

Tüm hakemler, basın ve medya Efes'in şampiyonluğu için birleşti adeta. Sanki bu sene de Fener şampiyon olursa ülkede basketbol bitecek korkusu, aman Efes o kadar yatırım yaptı kaçmasın korkusu sıktı artık. Bizim paramız emeğimiz nedir?

Okechukwu dedi ki...

müessese kulüplerinin bulunmaz hint kumaşı muamelesi görmesi, hele fenerbahçe'nin son iki senedeki başarısından sonra akıl sır erecek bir durum değil bencede.
ilk iki maçı sert oynatan mhk efes kendi sahasında ikisinide yitirince strateji değiştirip ota boka faul çalar oldu. ama maçın kritik anlarında maç boyunca çaldıkları basit faulleri göremez oldular birden.