9 Mayıs 2009 Cumartesi

Magic is Here, No Need to Fear

Başlıktaki cümlenin meali ile başlayıp ardından bizim adı süper kendi beter 1. futbol ligimize dönelim. Magic Jonson'u ortalama her spor seyircisi tanır. Basketbolla biraz daha fazla ilgilenen sporseverler anlatacağım hikayeyi daha önce duymuşlardır. Magic 1979 senesinde 1. sırada draft edildiğinde dahil olduğu takım Kareem Abdul-Jabbar'ın Lakers'ı idi. 2.18'lik boyu ile Nba tarihinin en dominant 5 numaralarından biri olan Kareem, Los Angeles şehrine geleli 5 sene olmasına karşın henüz şampiyonluk yüzüğü ile tanışamamıştı. Earvin "Magic" Johnson takıma dahil olur olmaz Lakers'ın çehresini değiştirdi ve 1980 Nba finallerinde rakip Julius Erving'in 76ers'ı oldu. Serinin 5. maçında sakatlanan Abdul-Jabbar'ın 6. maçta oynayamayacağı anlaşılınca yerine uzun boyuna karşın oyun kurucu olarak görev yapan Magic'in oynamasına karar verildi. Lise yıllarında pivot oynayan (Harry Kewell misali.)) ve basketbol fundamentalının daha sonraki yıllarda bu işin kitabını yazabilecek kapasitede olduğu farkedilecek olan Magic dışında herkes çok endişeliydi. İşte bu kuşkuların üzerine Magic meşhur cümleyi sarfetti:

"Magic is here, no need to fear..."

...ve boş yere söylemediğini ispat etti.
42 sayı, 15 riband, 7 asist, ve 3 top çalma ile oynayıp 123-107 sonunçlanan maçla final serisinin 4-2 Lakers üstünlüğü ile bitmesini sağladı büyük adam.

Yukarda anlattığım hikayeden yola çıkıp aşağıdaki takımı değerlendirin. Tamam Magic Johnson yok onların içinde ancak maçın skorunu değiştirebilecek, takım arkadaşlarına liderlik edebilecek Allah'ın bir kulu var mı sizce bu zor günlerde takıma güven verecek?...

İlk 11

1Rüştü
17Ekrem Dağ
58İbrahim Toraman
6Sivok
19İbrahim Üzülmez
4Cisse
28Ernst
10Delgado
23Holosko
29Yusuf Şimşek
13Bobo

Hiç yorum yok: