23 Ağustos 2008 Cumartesi

Şampiyon Arjantin

Nijerya'yı resimde görülen golle 1-0 mağlup eden Arjantin Olimpiyat şampiyonu.

UEFA Futbol Ödülleri

Uefa 1998'den bu yana yılın en iyi oyuncusunu ve mevkilerine göre en iyi oyuncularını seçmekte.Şampiyonlar Ligin'de ilk 16'ya giren takımların hocalarının oyladığı oyuncular bu prestijli ödüle Monaco'daki Süper Kupa maçı öncesinde kavuşuyorlar.Geçtiğimiz sene dünyanın bencede en iyi kalecisi Petr Cech hariç Milan'ın ambargo koyduğu ödüllerin sahipleri şu isimlerdi;
  • En iyi kaleci : Petr Cech
  • En iyi savunma oyuncusu : Paolo Maldini
  • En iyi orta saha oyuncusu : Clarence Seedorf
  • En iyi forvet : Kaká
  • En iyi futbolcu : Kaká
Bu senenin adaylarına gelirsek ise şu şekilde;

En iyi kaleci adayları : Petr Čech , Manuel Almunia , Manuel Neuer , Pepe Reina , Edwin van der Sar

En iyi savunma oyuncusu adayları :
Jamie Carragher , Rio Ferdinand , Carles Puyol John Terry , Nemanja Vidić

En iyi orta saha oyuncusu adayları
:
Michael Essien , Cesc Fàbregas , Steven Gerrard , Frank Lampard , Paul Scholes

En iyi forvet adayları :
Didier Drogba , Lionel Messi , Cristiano Ronaldo , Wayne Rooney , Fernando Torres

Ben yaptım tahminlerimi...

22 Ağustos 2008 Cuma

NBA vs. EUROLEAGUE

Josh Childress'ın Yunan boylarına yollanmasıyla başlayan NBA'den Avrupa'ya göç ;
  • Earl Boykins - Bologna
  • Jannero Pargo - Dynama Moskova
  • Carlos Arrayo - Maccabi
  • Gordon Gricek - Fenerbahçe

derken artarak devam ediyor. Bu ters akımın devamında gerçekleşebilecek olası yeni transferler için bu sezon sözleşmesi sona ermiş olan (free agent) Nba oyuncularının listesine bir göz attım.

  • Ben Gordon
  • J.R. Simith
  • Delonte West
  • Shaun Livingston
  • Robert Horry
  • Juwan Howard
  • Kirk Snyder
  • Sam Cassell
  • Bonzi Wells

Hayırlı işler...



Maşallah

Rövanş Zamanı


C.tesi / 07:00 Nijerya - Arjantin (TRT3 , Eurosport)

96 Atlanta Şampiyonu Nijerya ile 2004 Atina Şampiyonu Arjantin kozlarını bu sefer Pekin'de paylaşacak.96 senesindeki Nijerya-Arjantin finali oldukça zevkli bir mücade olmuştu, darısı bu maçın başına.
Gönlüm Nijerya'dan yana, selam olsun kaptan Uche'ye.

21 Ağustos 2008 Perşembe

Mehmet Batdal

Ümit Milli Takımın Ermenistan'a son 2 dakikada verdiği maçı izlerken Mehmet Batdal ismi dikkatimi çekti. Çokta birşey yapmamasına karşın; topla olan ilişkisi ve vücudunu iyi kullanmasından etkilendim. Bugün fırsat bulupta kimin nesiymiş diye bakınca ne kadar geç kaldığımın farkına vardım. Geçtiğimiz sezon başta Beşiktaş olmak üzere birçok süper lig takımıyla adı yazılıp çizilmiş Mehmet'in. Pazarlama stratejisi sanırım başarısız olmuş ve İzmir dayanışması adına yarım sezonu Altay'da geçirmiş genç oyuncu. Kiralık periyodunun ardından yeni sezona Bucaspor formasıyla hazırlanan Mehmet Batdal, Hami Mandıralı tarafından uzun bir sürenin ardından tekrar milli takıma çağırılmış.1986 doğumlu oyuncunun bir üst seviyeye çıkabilmesi adına eşik bu sene bence.Oldu oldu, olmazsa Buca, Karşıyaka, Altay, Göztepe... İzmir futbolunun içinde kaybolur gider.

Daha fazla bilgi için, tff resmi sitesinin oyuncuyla yaptığı röportaj için buraya ,
Attığı gollerden birini izlemek için ise şuraya tıklayabilirsiniz.

www.emrebelozoglu5.com

Inter'li olabilirsin, Newcastle'lı olabilirsin ama ne kadar düz koşu yaparsan yap Fenerli olamazsın.

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Yelena Isinbayeva

Yelena Isinbayeva Pekin'de sırıkla atlamada 5,05 metre ile Dünya Rekoru kırarak altın madalyayı kazandı.Bu olimpiyatlarda fazlaca rekor izledik ama Isinbayeva'nın ki 24. Dünya Rekoru.İlk iki hakkından sonra altın madalyayı garantileyen Yelena 5,05 ile rekoru yine kırdı.Sponsorlarının isteğiyle rekoru her seferinde 1cm arttırarak kırıyor.Antremanlarda 5,15'i geçtiği söyleniyor, eğer doğruysa Yelena'dan 10 rekor daha izliyeceğiz gibi gözüküyor.

19 Ağustos 2008 Salı

Güle Güle Batman #2


Michael Phelps




TEK KİMLİK FENERBAHÇELİLİKTİR

MTK maçında çıkan olaylardan sonra önce GFB ardından bütün taraftar birlikleri açıklamalar yayınladılar.GFB tribünde yaşananlardan yönetimi sorumlu tutuyordu onlara karşı önyargılı olduklarını düşünüyorlardı diğer birliklerde bunu tribünlerde iyi olmayan şeyler olduğunu belirten, GFB'yi destekleyen açıklamalar yaptılar.Kulüpten hepsine karşılık bir açıklama geldi.

"Stadyumumuzda oynanan Şampiyonlar Ligi ikinci ön eleme turu ilk maçı sonrasında birçok taraftarımız, bulundukları tribünde belli kişi ve gruplar arasında çıkan olaylardan rahatsız oldukları, bu olaylar sırasında ortaya çıkan kavga ve kaos ortamı yüzünden kombine kart aldıkları yerlere oturamadıkları şeklinde şikayette bulunmuşlardır. Taraftarlarımızdan gelenşikayetlerden bu olayların özellikle Maraton Üst E, F, G blok ve Fenerium Üst C blokta yoğunlaştığı anlaşılmaktadır.

Maça gelen taraftarlarımızdan da beklentimiz 90 dakika boyunca takımını coşkuyla desteklemeleri ve 12.adam görevini layıkı ile yerine getirmeleridir. Ancak kendilerine bu şekilde bir misyon yüklenen taraftarımızın bu görevlerini yerine getirirken oluşturdukları coşku ortamı ile belli kişi ve grupların oluşturduğu kavga ve kaos ortamını birbirindenayırt etmek gerekmektedir.

Fenerbahçe üst kimliği dışında kendi üst kimliklerini oluşturma çabasında olan, bunun varlık mücadelesini sürdüren oluşumların tribünde yerleşme girişimleri vardır ki buna asla izin verilmeyecektir. Bunlar arasında reisliklerini ilan eden, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün tüzel kişiliği ve yasal organları ile kendi aralarında bir güç mücadelesi olduğu paranoyası içinde bulunanlar, tuttukları köşelerden tebaalarına seslenirken, dini bile sömürü unsuru olarak kullanmaktan çekinmemektedirler. Bunlar bugün bu cılız oluşumlarını olduğundan daha büyük bir güçmüş gibi göstererek birliğimizi bozmaya ve gelecek günlerimize ipotek koymaya soyunmuşlardır.

Bunların, kişisel ikbal ve iktidarları peşinde koşanlarla ilişki içinde oldukları tüm Fenerbahçelilerin malumudur. Kısa bir süre sonra bu ilişki daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Bunlar Fenerbahçe üst kimliği üstünde bir kimlik olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını kesin bir şekilde bilmelidirler. Bunları besleyen ve bunlardan medet umanlar da bunların akıbetini paylaşacaklarını bilmeli ve Fenerbahçelilerin buna asla müsaade etmeyeceğini iyice anlamalıdır. Gerçek Fenerbahçeliler, bu oluşumları ve bunları besleyen kişileri son derece iyi tanımakta; kişiliklerini, davranışlarını ve amaçlarını net biçimde bilmektedir.

Bugün kendisini reis ilan eden kişi ve yakın çevresinin aslında rakip takım tribününden geldikleri ve bu takımın taraftarı oldukları hafızları tazelemek açısından bilinmelidir. Bu kişilerin ağızlarından düşürmedikleri "Fenerbahçe menfaati" söylemi çok açık bir şekilde tribünde yer alan, kalbi Fenerbahçe için atan taraftarımızı sömürmek ve kendi menfaatlerini bu perde altında yürütmek için kullanılan bir kalkandır. Öyle ki bu kişiler internet siteleri açmakta, forma, t-shirt, atkı, şapka ve benzeri ürünlerin satışını yaparak, internet sitelerine reklam alarak kulübümüz üzerinden haksız bir kazanç elde etmektedirler.

Fenerbahçe Spor Kulübü ve tribünleri gerçek Fenerbahçelilerindir. Bahis konusu gruplar içinde Fenerbahçeliliği tartışma götürmeyen, yıllardır kulübümüzü her şart altında karşılıksız destekleyen taraftarlarımız da bulunmaktadır. Fenerbahçeliler, asla bu grupları kendi kişisel çıkarları doğrultusunda yönetenlerin tuzağına düşmemeli, kulübü dışında hiç kimsenin peşine takılmamalı ve hiç kimsenin kişisel menfaatine bilerek ya da bilmeyerek hizmet etmemelidir.

Aldıkları ucuz biletlerle daha pahalı yerlere oturmaya çalışan ve yarattıkları kaos ile bu yerlere asıl oturması lazım gelen taraftarları buradan uzaklaştıran bu kişiler , eylemleri ile kulüplerine verdikleri maddi zararın farkında bile değildir; çünkü onlar için önemli olan kendimenfaatleridir. Tribün gelirlerinin büyümesinin önünde engel olan bu kişiler takımımızı coşkuyla desteklemek, 12.adam misyonu ile hareket etmek yerine sahadaki rakip ya da başka takım taraftarlarına ve kulüplere kendi üst kimliklerini öne çıkarıp küfür ederek, kulübümüzün büyük cezalar almasına neden olmaktadırlar. Kulüp imajının zedelenmesine ve kulübün en kritik dönemlerde ceza almasına sebebiyet veren bu oluşumun neye hizmet ettiğini anlayabilmek güç değildir.

Taraftarımız iyi bilmelidir ki kulübümüzün gençlik örgütlenmesi ya da deplasman organizasyonu yoktur. Kulübümüzün gençlik örgütlenmesi şeklinde kendilerini isimlendiren ve deplasman organizasyonlarının odağında gözükmek isteyen bu oluşumlar tamamen yukarıda bahis konusu edilen kişi ve yakın çevresinden oluşmaktadır. Tek gerçek güç Fenerbahçe Spor Kulübü ve bu gücün etrafındaki tek oluşum Fenerbahçe taraftarlarının kendiliğinden yarattığı karşılıksız birlikteliktir. Yıllardır tribünlere gelen ve hiçbir karşılıkbeklemeksizin kulübümüzü destekleyen taraftarımızın coşkusuna liderlik edenler ile kendi üst kimliklerini ve liderliklerini oluşturmak isteyenler birbirinden tamamen farklıdır.

Yüz yıllık bir çınar olan Fenerbahçe Spor Kulübü bunları muhatap almaz, bunlarla bilek güreşi yapmaz. Ancak bu kendini bilmezler şahıslarına ait internet sitelerinden Fenerbahçe Spor Kulübü başkanı ve yönetimi ile güç mücadelesi içerisine girmeye, tehdit etmeye dahi cüret edebilmektedirler. Fenerbahçe Spor Kulübü kapıldıkları paranoya ile kendini Fenerbahçe Spor Kulübü'nün gücünde hisseden bu cılız girişimlere hiçbir şekilde müsamahagöstermeyecek, tehditlere kulak asmayacak ve bu gibi kendi yarattıkları üst kimliğin nüfuz mücadelesinde olanları çevresinden söküp atacaktır.

Taraftarlarımızı kombine kartını aldıkları koltuklarına oturmalarını, buradan 12. adama yakışan şekilde ve coşkuyla takımlarına destek vermelerini, düzeni bozan, kaos ve kavga ortamı yaratarak kendilerini rahatsız eden, kendi yerine oturmayan kişileri kulüp yetkilileri ve güvenlik güçlerine bildirmeleri konusunda önemle uyarıyoruz.

Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi yıllardır taraftarlarımıza coşkuyla maç izleyecekleri huzur dolu bir seyir ortamı yaratmanın mücadelesini vermektedir. Bu çerçevede yönetimimiz bahis konusu olaylarla alakalı olarak taraftarlarımızın şikayetlerini değerlendirmekte ve stadyumumuza gelen taraftarlarımızın takımları ile bütünleşip coşarak huzur içerisinde maçizleyebilmeleri için tüm önlemleri alacaktır. Kulübümüz yönetiminin alacağı önlemler dışında, valilik ve emniyet ile de temasa geçilmiştir ve resmi güçlerin de tribünde tatsızlıklar yaşanmaması için etkin önlem alması sağlanacaktır. Her bir kombine kart sahibinin kendi yerine oturması amacıyla gerekenler yapılacaktır. Kaos ve kavga çıkaran, tribüne aşırı alkollü olarak gelen şahısların stadyumumuza girmesinin önlenmesi için de emniyet güçleri ile görüşmeler sürmektedir.

Bu duruşumuz 29.100'e ulaşan kombine kart sahibinin benzer duruşu ile desteklenmeli ve bu şekilde 12.adamın coşku içinde takımlarını destekleyebileceği huzur ortamı tribünlerimizde sağlanmalıdır.

Tek gerçek Fenerbahçe ve Fenerbahçelilik kimliğidir. Başka bir üst kimlik yoktur ve asla olmayacaktır.

Saygılarımızla

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ"


Kulüpten yapılan bu açıklamanın hemen ardından ne olduğu belirsiz GFB lideri(onların deyimiyle Reis) "Sn. Başkanım Aziz YILDIRIM’ın dikkatine" başlığında Başkan'ı sorgulama metnini yayınladı.

Bu olaylarla ilgili 6 senedir Maraton Üst kombine sahibi biri olarak ben de birkaç şey söylemek istiyorum.Kulüpten yapılan açıklamanın noktası virgülüne kadar katılıyorum.Geçen sene GFB Maraton'da değilken bile özellikle E-Blok'ta her hafta sorun yaşanıyordu sebebi E-Blok'a gelen kalabalık bir grubun ilk 10 sırayı yerlerinden kaldırması.Başkan o tribüne gidip orayı gezdiğinde de Başkan'ı eleştirmişlerdi.Oraya gidip bilet kontrolü mü yapılırmış diye.O kontrolden sonraki maçta her blok arasına cam paneller çekildi tabi bu da yeterli olmadı bu seferde özellikle yaşı küçük olanların elinden kombineleri alınıp diğer bloklardaki kişilere verildi ve onlar da yine E-Blok'a girdiler.Sezon boyu ordaki kargaşa hiç bitmedi.Bağırmayan taraftara ana-avrat küfürler, saldırmalar falan.Bu sene Tahir Kıran destekli GFB'nin de oraya gelmesiyle olanları siz düşünün.Efsane Maraton'u tekrar geri getirmek için Maraton'a geçmişler.En sıkıntılı geçen maçlarda bile takımı desteklemek yerine kendi isimlerine bağıran grup mu yapacak bunu?Tek yapabildikleri Sarı-Lacivert-Şampiyon-Fener tezahuratındaki Sarı'yı bağırabilmek olan grup bir an önce tribünden uzaklaştırılmalı.Yönetimin bu tavrının sonuna kadar arkasındayım.

Takımı desteklemek tribünde oturan taraftara küfrederek bağırmaya zorlamak değildir, takımı desteklemek takımın sıkıntılı anında kendine bağırmak değildir.

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Yorumcu Sergen

Bu akşamki programda lig öncesi Beşiktaş değerlendirmesi yapıyorlar.Beşiktaş'ın sol kanadından bahsederken Tello'nun sol bek oynaması gerektiğini çünkü ayağına hakim, kademeye iyi giriyor ve sıfıra indiğinde hem arkaya hem öne çok iyi ortalar kestiğini söylüyor sonra da bombayı patlatıyor."İbrahim Üzülmez ile oynarken İbrahim sıfıra indiğinde ben hiçbir zaman arka direğe koşmazdım çünkü hiç kesemezdi".Severek takip ediyoruz kendisini.

Güle Güle Batman

Süper Kupa

Süper Kupa ile birlikte yeni futbol sezonu resmen başlamış oldu.2-1 ile Galatasaray kupayı kazandı.Kewell ilk maçında oyuna girdikten sonra maçı değiştirdi ve sağlam bir Kewell'ın neler yapabileceğini kısa zamanda gösterip kupayı getiren adam oldu.Bir de Lincoln var.Galatasaray taraftarı Hagi'den sonra ilk defa O'nda bu kadar çok heyecanlandı ama ben olsam bir dakika düşünmeden para ederken satarım.Bir adam bu kadar mı bıkkın, bu kadar mı isteksiz olur.Sürekli faul yapılıyormuş falan filan.Kimse boşa konuşmasın.Türkiye'de bu faullerin hepsi Alex'e de, Delgado'ya da, Yusuf'a da yapılıyor ama Lincoln'de mücadele sıfır olduğundan kendini korumaya bile çaba sarfetmiyor.Şöyle bir yere düşsem de oynamasam der gibi bir havası var.Arda'nın yerinde olsam şimdiye kadar çoktan isyan etmiştim.Kewell'da ilk maçında böyle başlamışken Lincoln'den bir an önce kurtulmanın yolları aranmalı bence.

Premier League

EPL'de yeni sezon bu hafta başladı.Community Shield'da United'a kaybeden Portsmouth ilk hafta Chelsea'ye 4-0 yenildi.Scolari'nin Chelsea'si son 3 seneki takıma göre büyük farklılık gösterdi.Deco-Lampard-Mikel-Ballack-J.Cole orta sahası mükemmel pas yaptılar Anelka'yı sürekli araya kaçırdılar ve rahat bir galibiyet aldılar.Bu sezon geçmiş senelere göre hücumu çok fazla düşünen bir Chelsea izliyeceğiz.Deco'da ilk maçında golünü attı.Arsenal'de sezona galibiyetle başladı.Orda da Nasri ilk maçında galibiyeti getiren golü attı.Liverpool zorlansada bitime 7 dakika kala Torres'le kazandı.Büyüklerden kayıpla başlayan birçok eksiği olan United oldu Newcastle ile berabere kaldılar.Maç biter bitmez Berbatov sesleri tekrar yükselmeye başladı.
Sezona yine büyük umutlarla giren Hotspur yine kayıpla başladı.Middlesbrough'a yenildiler.Tuncay'da ilk maçta oldukça başarılıydı.Aston Villa ve Man. City bıraktıkları yerden devam ettiler.Agbonlahor dikkat çekmeye devam ediyor.Kadrosunu şimdilik güçlendiremeyen Everton sahasında kayıpla başladı.İlk hafta skorları yukarda puan durumu aşağıda.Puan kaybıyla başlayan takımlar için transfer dedikoduları hemen başladı.Moutinho Everton'a, Robinho Chelsea'ye, Berbatov United'a...Bakalım hangileri gerçekleşecek?

Olympics

Okechukwu Phelps ile ilgili bir yazı yazmıştı.O gün 7'de 7 yapmıştı Phelps.Cumartesi günü sabaha karşı ise 8'de 8 yaparak 23 yaşında Olimpiyatlar'ın en büyük sporcusu oldu.Bu adam bu yarışların hepsinde favoriydi sadece yoğun tempodan yorgun düşebilir deniliyordu ama son yarışında dahil yorgunluk belirtisi göstermedi.Sadece 100 metre kelebekte karşısına Cavic çıktı ama yukarıdaki resim 8'de 8 için ne kadar istekli olduğunu kanıtlıyor.Cavic yarışı bitirmek için süzülüyor, süzülerek geçemeyeceğini anlayan Phelps bir kulaç daha atıyor ve 1 saliseyle kazanıyor.Böyle bir galibiyetle tarihe geçmekte ayrı bir güzel olsa gerek.
Sabaha karşı Phelps'i izledik akşama doğru ise Olimpiyatlar'ın en zevkli dalı 100metre Erkekler yarışına sıra geldi.Tyson Gay Yarı Final'de elenince Final'in Powell ve Bolt arasında geçeceği belli olmuştu ama Bolt inanılmaz bir performansa imza attı.Son 20 metreyi resimde görüldüğü şekilde şov yaparak koşmasına rağmen 9,69 ile Dünya Rekoru'nu kırdı.Yarıştan sonra kazanmak için koştuğunu rekor için koşmadığını söyledi.1,97 lik bir devin 9,69 koşması ve 9,69 dan daha iyi koşma ihtimalinin çok yüksek olması inanılmaz bir durum.Şimdi sıra 200 metre'de.96'da Michael Johnson'ın yaptığı 19,32'yi geçebilecek mi geçemiyecek mi?Merakla bekliyoruz.
Ve gelelim Elvan'a.10,000 metrede çok güzel bir yarış çıkardı , son 400'e ilk sırada girdi ama Tirunes Dibaba'nın mükemmel deparına karşılık veremedi.Gümüşle yetindik.Canı sağolsun.Kafilemiz Olimpiyatlara giderken uçakta Nurcan Taylan devşirme sporcular ülkemiz için yarışmıyor gibi bir açıklama yapmıştı.Yarışmalardan elendikten sonra da buna benzer bir açıklamayı Derya Büyükuncu yapmıştı.(Derya zaten yıllardır konuşmaktan başka birşey yapmıyor.Sürekli konuşuyor ama elde var sıfır).Elvan bu iki şahsiyete tokat gibi bir cevap verdi.Nurcanlar, Deryalar sıfır çekip sadece boş konuşurken Elvan bayrağımızı dalgalandırdı."Bu madalyayı Türkiye'ye ve anneme armağan ediyorum" dedi.Bu devşirme sporcularla ilgili bizim Ülkemiz dışında hiçbir yerde bu kadar konuşulduğunu tahmin etmiyorum.Elvan'ı kendilerinden saymadıklarını söyleyenler türedi hemen.Hepsine yazıklar olsun.Derya'ya, Nurcan'a prim vermeye devam edin onlarda çeneleriyle göğsümüzü kabartmaya devam etsinler!!!

17 Ağustos 2008 Pazar

Good Morning, Vietnam

Milan - Juventus , Galatasaray - Kayserispor ve Marseille - Auxerre karşılaşmaları Pazar akşamı benim farkında olduğum canlı yayınlanan futbol maçları...
Robin Williams'ın kusursuz oyunculuğu ve James Brown'lu Louis Armstrong'lu muhteşem soundtrack'i sebebiyle aynı saatlerde ben ise Günaydın Vietnam'ı izliyorum.Futbolu eskisi kadar sevmiyorum sanırım.

Rejim Bozar

2 haftayı aşkın süredir yediğime içtiğime dikkat eder oldum. Bu saatten sonra topçu olacak halimiz yok ancak vücudu biraz hafifletmenin bir zararı olmasa gerek.Adını rejim koyupta kendimi strese sokmak istemediğim bu gırtlak kontrollü günlerin 10. sunda Konyalılar'ın önünden geçerken servis şöförüne dur dedim. Sıfır (rakamla 0) vicdan azabı içinde etli ekmeğimi afiyetle yedim sonrada eve kadar yürüdüm.Görgüsüzlerin lahmacunla karıştırdığı etli ekmek dışında kuşbaşılı ve kıymalı mevlana adları verilen muhteşem ince hamurlu pideleri ve fırın kebabını şiddetle tavsiye ederim.