11 Ekim 2008 Cumartesi

Sporcu Ahlakı

"Spor yalnız beden kabiliyetinin bir üstünlüğü sayılmaz. İdrak ve ahlak da bu işe yardım eder. Zeka ve kavrayışı kısa olan kuvvetliler , zeka kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben Sporcunun zeki ,çevik aynı zamanda ahlaklısını severim."

Resimdeki sporcular 90'lı yılların sonunda F1 rekabetinin bizim ülkede rağbet görmesini sebep olan en önemli temsilcilerdi. Mika, Finlerin motor sporlarına armağan ettiği kariyerinin nerdeyse hepsini McLaren'de geçiren 98 ve 99 dünya şampiyonuyken, Schumacher ise 7 dünya şampiyonluğu ile istatistiksel olarak F1'in en zeki ve çevik sporcusu.
Yeni yüz yıl sporcuda ahlak aramadığından ve yeni nesilde ne olursa olsun saha sonuçlarının bir şekilde alınması gerekliliğine inandırıldığından, rakibinin fotoğrafı çekilirken arkasından ona kulak yapan Michael bir efsane.
97 senesinde Jerez'de koşulan Avrupa GP'si bilen bilir ama hatırlatmakta yarar var;
Sezonun son yarışında lider Schumacher ikinci ise Williams’ın Kanadalı pilotu Jacques Villeneuve’dü. Yarışın 47. turunda Villeneuve'ün içerden yaptığı atakta kapıyı kapatmakta geciken Michael sporcu kimliğine yakışan hareketi yaparak çizgi dışına çıkarak rakibine bilerek çarptı. Kendisi yarış dışı kalırken Kanadalı temasa rağmen yarışa temposunu yitirsede devam etti. Jacques Villeneuve'ün dünya şamiyonu, Michael'ın sportmenlik dışı davranışı sebebiyle tüm puanlarının silinmesine yol açan yarışın galibi ise kariyerinde ilk kez podyumun en üst basamağına çıkan Mika Hakkinen olmuştu.

1 yorum:

Puskas dedi ki...

Michael kazanmak için her yol mübah felsefesini benimsemişti :)

Öyle ya da böyle efsane oldu.
Mika'dan daha centilmen sporcu bulmakta çok zor. Uç noktada iki rakiptiler ama yarış dışında da çok iyi iki arkadaşlarmış.

Bu arada Michael'dan çok daha çirkef Hamilton geliyor. Kimi Raikkonen'i ne zaman görse frene basmayı unutuyor.